BİRBİRİNDEN GÜZEL MASALLAR,BİLMECELER,FIKRALAR!!!!!!!

 

Arkadaşlar bilmecelerinizi bizimle paylaşmak istermisiniz?

Ayyüce Almıla KARAKAYA'dan gelen bilmeceler:

 

Tel tel olur yayılır.

Herkes ona bayılır.

(Kadayıf)

 

Tepe arkasında gümüş tepsi

(Ay)

 

Yük üstünde Yünlü yumak.

(Kedi)

 

Biraz ışık verir ,sonra da erir.

(Mum)

 

Okulu bitir, Al götür

(Diploma)

ARKADAŞLAR BU HİKAYENİN DEVAMINIDA OKUYUN SÜPER

  Beyza’nın doğum günü pastasını yapmakta öyle güçlük çektik ki sormayın şimdi anlatmaya başlıyorum;                         

         Bugün saat 08.30’da uyanıp melek teyzemi çağırdık. Beyza dün dayımlara gitti. Biliyorsunuz ki her doğum günündeki gibi Beyza’nın pastayı görmemesi gerekir. Bu yüzden Beyza’yı dayımlara götürdük. Melek teyzemle pastalar, börekler, çörekler, dolmalar, yapmaya karar verdik. Birden teyzem:

-          “Aaaa tarif kitabımı evde unuttum !” dedi.

İşte şimdiden başlamıştı teyzemin unutkanlığı. Hemen eve gidip tarif kitabını aldı. Yemekleri yapmaya başladık

Sonra teyzem beni bakladan yumurta almam için yolladı. Alıp geldim

Yemeği yapıyorduk.

         —Zeynep haydi iki yumurta at. Tarif kitabında öyle yazıyor.

Pasta fırında iken teyzemle sohbet ettik:

-          Beyza kaç yaşına girdi?

-          Dokuz teyzeciğim

-          Kaçıncı sınıfta?

-          Üç, teyzeciğim

-          Okumayı biliyor mu?

-          Tabiî ki teyzeciğim

Birden burnuma yanık kokuları gelmeye başladı. Herhalde pasta yanıyordu. Hayatımda hiç böyle şey yaşamamıştım. Sonra pastaneden alıp kurtulduk. Sırada börekler vardı teyzem yufkayı kesiyordu.

         -   Teyze ne olur ben kesicem.

         -   Olmaz Zeynep, sen yapamazsın

-          Yaparım teyze, yaparım

-          Yapamazsın.

-          Yaparım teyze, yaparım

-          Olmaz Zeynep yapamazsın

Bu tartışma devam ederken birden bıçak teyzemin eline geldi. Kanamaya başladı. Her ikisinin de eli ayağı dolaşmıştı. Kanamayı zorda olsa pamukla durdurdum. Çörekleri börekleri de teyzem hemen yaptı. Sonra saate baktım 10.00’du Beyza’da saat 04.00’da gelecekti.

Daha Melek halamla taaaa uzaktaki marketten doğum günü için süs alacaktık. Marketteydik;

         — Aaaaa Zeynep burada nekadar güzel süsler var karar veremiyorum

-          Aman teyze birini al işte

Teyzem birden:

    Eyvahhh! Pastayı dışarıda unuttum.

    Teyze bu kadarı da pes doğrusu. Neyse alış veriş yapalım dışarıda kaldıysa kaldı. Geri eve dönemeyiz artık, Melek teyze.

Alışverişimiz bittikten sonra hızla eve gidip pastayı buzdolabına koyduk. Süsleri yapmaya başladık.

-          Teyze lütfen bu seferde bir kötülük çıkarma !!!!

Teyzem balonları şişiriyordu. Birden: “Bom!” diye bir ses geldi. Bu ses teyzemdendi.

Bir iki tane balon patlattı.”Bu kadarı da pes doğrusu” dedim. Birden saate baktım. Saat 03.30’du teyzeme:

-          Teyze saat’e baktım 03:30’da haydi biraz daha hızlı olll!!!

-          Tamam son balonu da şişiriyorum .Tamam şişirdim bak Zeynep

Aklıma bir şey geldi.Beraber sohbet edelim,Beyza gelene kadar.

-          Olur teyze, olur  

Teyzemle sohbet ediyorken,birden “ding dong” diye bir ses geldi.Kapı çalmıştı.Beyzalar gelmişti ve evde güzel bir doğum günü partisin olacağı kesindi.Beyza ile sohbet ederken saatler su gibi akıp gitmiş. Saat 06:30’du pastayı aldık ışıkları kapattık.Birden;

         -“İykşi doğdun Beyza.Mutlu yıllar sana” dedik çok mutu oldu pastayı kestik.Güzel bir doğum günü oldu

 

OKULUN SON GÜNÜ

 

 

Herkes de bir telaş vardı. Konuşuyorlardı istemeden kulak misafiri oldum konuştukları şuydu;

-          Ayyyy benim dersleri çok iyi nazar değmesin.

-          Sen ne diyorsun? Benimki eve gelince kitabı zor açıyor. Bu çocuğun hali ne olacak?

Arkadaşlarım Elif, Sema, Aylin ile son anlarımızı hüzünle geçiriyorduk. Çünkü karneler verilip önümüzde uzun bir ikinci dönem tatili vardı. Karneler verildi Elif’in dört kırığı Selma’nın hiç kırığı yok Aylin in’de öyleydi. Benimkide giderken:

-          “Hoşça kalın iyi tatiller”,demeyi ihmal etmedim.

Eve hoplaya zıplaya geldim

 

 

KARAR VERİLEMEDİ

 

Babam ve annem tatil konusu açmadılar. bile ama babam bir gün beni yanına çağırdı. Bu sene kamp tatili yapacağımızı ve bunu benim ve ablamın anlayışla karşılamamızı istedi. Annem de babam da

Üzgün görünüyordu. Ama ben kendimi tutamayıp salonda hoplamaya zıplamaya konuşmaya başladım. Ablam abla olduğu için konuşmadı, ama oda yerinde durduğu söylenemezdi sonra annem;

-         Yanıma gel Beyza daha konuşacaklarım var!

Annemin yanına geldim. Babam hemen;

-         Kızlarım balık tutacak, çadır kuracak. ooooo daha bir sürü şey yapabilir.

-         Baba sen tatilde bir şey yapmayacak mısın?

-         Bu konuyu açmanın sırası geldi

 Babam konuşmaya başladı.

         -Bu sene tatile,yani orman tatiline sadece ablan ve sen gideceksin,Beyza

         O sırada o kadar mutlu olduk ki sevincimizden şarkılar söyledik

Bu gün çok güzel geçti çok heyecanlıyım


 

 

ORMANA GİDİYORUZZZZZZ

 

 

Orman tatilimin güzel geçeceğini umuyorum.İlk gün ormanı tanımakla geçti,günümüz.İkinci gün kulüp başkanımız bizi denize götürdü.Deniz çok güzeldi.Sonra hep birlikte öğlen uykusuna gittik ama öğlen uykusunda hiç kimse uyumadı.

         Doğrusu bende uyumak istemedim ama öğretmenimizin de kızmasını istemiyordum.Neyse ama sonra mışıl mışıl uyudum.Orman tatilimin ilk iki günü çok güzel geçti.Orman tatilimizin çok güzel geçeceğini umuyorum.ama maalesef şu ana kadar arkadaş edinemedim.Ablam arkadaşım sayılır.Ama ben gerçek bir arkadaş istiyorum .İnşallah bulurum.

 

GÖKKUŞAĞINDAN GEÇMEK

 

Bugün yeni bir arkadaş edindim anlatmaya başlıyorum.

Bu sabah feci şekilde yağmur yağdı. Arkadaşım bana şöyle dedi:

-         Biliyor musun? Her yağmurdan sonra gökkuşağı çıkar ama sakın gökkuşağından geçme erkek olursun

Arkadaşım bu sözü söyledikten sonra gökkuşağı çıktı.Herkes dışarıya çıkmak istedi dışarı çıktık dışarıda güzelce ormanın içinde gezindik durduk .Orada bir sürü kuş cıvıltıları ve ormanın yeşil ağaçları vardı güzeldi,ama ormana bakalım derken kaybolduk.Öğretmenimiz “panik olmayın”dedi.Arkadaşım;

            -“Anneciğim! Annemi özledim kayboldukkkk!!!!!!!”dedi.

Zaten o arkadaşım hep annesini özler ve ağlar bizde onu teselli etmeye çalıştık. Ona kısaca”sulu göz”adını taktık.

            Neyse ormanda dolaşırken birden gökkuşağı gördük onun yanına gittik. Arkadaşım gök kuşağından geçmek istedi. Öğretmenimiz ona;

-         Sakın gökkuşağından geçme, erkek olursun dedi.

Biz bu espriye çok güldük. Sonra gizemli ormanın içinde yürüdük. O da nesi?

Akşam olmuştu.Sanki ay bizim ormanda kaybolduğumuzu biliyordu da dolunay olmuştu

Sanki kurtlar bizi korkutmak için uğulduyorlardı

            Öğretmene;

-         Öğretmenim ne yapacağız?

-         Bilmiyorum, ama evet hatırladım şu aradan bir kestirme yol var oradan gidebiliriz.

Oradan kamplarımıza gittik. Ateşin yanında okulda öğretmenimiz şarkıları söyledik.Bu günümüz böyle geçti.

 

 

BALIK TUTMAK

 

 

Bu sabah denizde yüzeceğimize balık tutmaya gittik.İlk önce deniz kıyafetlerimiz giydik doğruca plaja gittik.Balık tuttuk ilk balığı ben tuttum.Arkadaşım bana çok kızdı çünkü hiç tutamıyordu sonra topladığımız balıkları sepetlere koyduk.

Öğretmenimizle sohbet ettik öğretmenimiz bize bir şey anlatırken suya düştü zaman çok korktuk öğretmenimiz yüzme bilmediği için az daha ölüyordu.Bir şok atlattı çünkü yüzme biliyordu.Ama suya düşünce yüzemedi herhalde heyecandan yüzemedi o an balıklarımızı aldık,güzelce pişirdik afiyetle yedik .Bugün mükemmeldi..

 

 

BÜYÜK YARIŞ

 

Bu sabah uyandık her zamanki gibi denizde banyo yaptık. Deniz banyosu çok iyi oluyor. Sonra birde toplanıp beden eğitimi yapıyoruz: bir, iki bir,iki diyerek

Bu kamp çok iyi geldi, bana deniz, kum, güneş ve vahşi orman evet bunu söylememiştim. Bu orman çok korkutucudur. İçinde kurtlar, ayılar, yılanlar vardır.

Birden öğretmenimiz geldi

—çocuklar yarın büyük yarış var Ormanda olacak

 

Bütün çocuklar hep beraber;

            -Neee!!! Ay biz gitmesek !!!!!

            —Olmaz. Tamam, peki ormanda yılanlar, ayılar, kurtlar var ama bu önemli değil. Yarışmayı anlatıyorum. Ormanda bir yerde saklı anahtar var. O anahtarı iki kapıdan birine sokup doğru kapıyı bulana iki kişiye erken eve gitme ödülü verilecek.

            Bütün çocuklar hep beraber;

            -“İnşallah ben kazanmam”dedi

Aslında bu ödül pek değişik oldu. Böyle bir ödül çok değişik yani o ödül yerine daha değişik ödüller gelebilirdi. Top, çadır vs.

            Öğretmen yeniden geldi. Bizi yanına aldı;

-         Çocuklar ödül değişik olucak. Çünkü buradan ayrılıyorum yeni ödülünüz çadır.

Buna çok üzüldük öğretmenimizi sevmiştik hem de çokkk. Ertesi gün yarış başladı. Büyük mücadele oldu

            Aradılar durdular hem üzüldüler hem sevindiler sonunda birisi kazandı. Ben kazanamadım. Ondan sonra ayrılık zamanı geldi evlerimize gidecektik Öğretmenimizi kucakladık gittik.

 

NE GÜZELLEER........